Aralık Başlarken

"Sahne Seçtim Ben"i birden aklıma gelen bir konsept üzerine, çok da düşünmeden hemen açtım ve bu kadar bağlanacağımı cidden tahmin etmiyordum. Günlük yazılar, resimler, linkler, hiç planda yokken bir anda aklıma gelen  sahneler derken de blogum birinci ayını doldurdu ve sıra geldi yeni ayın konseptine.

Aralığın konseptini açıklamadan önce büyük bir teşekkürle başlamak istiyorum aslında. Blogumu okuyan, takip eden, konuk yazarlarım olan, blogumu her fırsatta daha çok insana duyuran ve yazılarıma yorum yapan  herkes,  sayenizde uğraşmaktan çok keyif aldığım bir meşgalem var artık.

Bu ayın konseptini belirlerken iki fikir arasında çok kararsız kaldım; ama danıştığım arkadaşlarımın da desteğiyle bu ayın konseptini en çok sevdiğim "Bakış Sahneleri" olarak belirledim. Bazen öyle bir bakış izlersiniz ki bir filmde, sanki o an karakter sadece gözleriyle oynar, hiçbir konuşmanın, repliğin anlatamayacağı ve hissettiremeyeceği şeyi hissettirir size. Filmden çıkarsınız; ama o bakış gözünüzün önünden bir süre gitmez ya da filmden bahsedilince ilk hatırladığınız şey o bakış sahnesi olur. 

Bu ayın sahneleri de benim hafızamdan silinmeyen bakış sahnelerinden oluşacak. Umarım siz de en sevdiğiniz bakış sahnelerini benimle paylaşır ve blogumun konuğu olursunuz aralıkta.

Sevgiler,
Mehmet
      

1 yorum: